TAMAN YARIMADASI

TAMAN YARIMADASI

Taman yarımadası, şimdinin Rusya-Krasnodar Kray topraklarını kapsayan bir yarımadadır.Kuzeyinde Azak denizi (en eski adı Meot Denizidir.),Batısında Kerç Boğazı, Güneyinde de Karadeniz bulunur.Antik çağlarda Hermonassa ve Phanagoria’ya Pontic Grek kolonileri yerleştiler.

Eski dönemlerden başlayarak yarımada Çerkes(Adige)lerin ataları olan Meotlar ve Sindler için bir yerleşim alanıydı.Bu halklar ilerki dönemlerde Kimmer-Boshpor Krallığını kurdular;ilerki dönemlerde yerli halkı dışında Sarmatlar,Grekler,Pontustan gelen Anadolu yerleşimcileri ve Yahudiler de bu bölgeye belli aralıklarda yerleştiler.M.S. 4. yy. da bölge Hun saldırılarına uğradı; sonraları Büyük Bulgarya’nın başkenti idi.M.S.7. yy. da da Hazarların(Khazars) hakimiyeti altındaydı. Hazar Hanlığı’nın 969’da yıkılmasıyla beraber David adında bir yönetici idaresindeki Hazar Yahudi Halefi topraklarının bir parçası oldu.980 yılı sonlarından 1100 yılında Kıpçakların istilasına uğrayana kadar , büyük oranda Rus-Kiev ve Tumutarakan Prensliğinin hakimiyet alanı içinde fakat bağımsız bir düzen içindeydi.

Yarımada, 15.yy’ın neredeyse tamamında Gazaria’nın Guizolfi(Ghisolfi) Ailesi tarafından yönetildi(Genoese Yahudisi Simeone de Guizolfi’den gelme bir ailedir.).Yahudi Konsülleri ve prensler ile sağlanan bölge idaresi , bu dönem boyunca Güney Rusya’da hayatta kalan Hazar Yahudiliğini ölçü alan birçok sorunları ortaya çıkardı.Sonuç olarak Taman yarımadası 1483’de Kırım Hanlığı , 1783’te de Osmanlı İmparatorluğu tarafından işgale uğradı.Bölgenin yerli halkı olan Çerkesler’in toprakları hiçbir devlete bağlı olmasa da,1791’de ki II.Rus-Osmanlı Savaşı’nda antlaşma ile tek taraflı olarak Rus İmparatorluğu’nun kontrolüne terk edildi.Çerkeslerin direnişi Osmanlı imparatorluğu’nun işine yaradı ve Ruslar 1792’de bölgeyi Osmanlılara bıraktı.Son olarakta 1864’de Osmanlıdan yeterli desteği bulamayan Çerkeslerin yenilgisi ile bölge tamamen Rusların eline geçti.Taman Yarımadası 1942’de Almanlar tarafından işgal edildi, Çerkeslerin Hitler tarafından bile övgüyle bahsedilen direnişi sonucu 1943’te Kızıl Ordu tarafından geri alındı.